M.A.G - New York Moda Haftası #5
TORY BURCH : Tasarımcı Tory Burch kendi çizgisinden ödün vermeden markasına ferah, yenilikçi bir hava katmayı başaranlardan. Tory Burch bu koleksiyonuyla Amerikan 'preppy' çizgisiyle hafif etnik dokunusları yine her zamanki stilinde birleştirmeyi başarmış
VERA WANG : Vera Wang ise bu koleksiyonunda monokrom olmayı tercih edenlerdendi. Tasarımcı SS 17 koleksiyonu için silüetlerde farklılık yaratarak peplum üstlerle bol miktarda işleme ve taş kullanmış.
RODARTE : Kate ve Laure Mulleavy'nin tasarımında Rodarte, bu sezon için bol miktarda dantel geçişleri olan çiçek desenlerinin ağırlık verildiği taş ve işlemelerle süslü bir koleksiyon hazırlamıştı. Referans noktalarının 1970'lerde çekilmiş İspanyol filmi 'The Spirit of the Beehive' olduğunu söyleyen ikili filmdeki hayalperest, çocuksu göndermeleri tasarımlarına uyarlarken koleksiyonun ispanyol ruhuna uygun İspanyol paçalar eklemeyi de unutmamışlar.
COACH : Tasarımcı Stuart Vevers sahip olduğu İngiliz köklerini kullanarak, markayı bu koleksiyonla oldukça farklı ve çılgın bir yolculuğa çıkarmış. Markanın şimdiye kadarki koleksiyonlarından görmeye alışık olduğumuz masum ve Amerikanvari yüzü bu defile ile tamamen değişmişti. Podyumun ortasında yer alan eski ve parçalanmış arabalarla modellerin giydikleri kaba ve ağır botları gözümüzde eşleştirmek hiç de zor olmadı. Püsküllü ve zımbalı deri ceketler, çiçek desenli mini şortların üzerinde boy gösterdi. Vevers'in kendi köklerinden yola çıkarak yarattığı bu yeni, rocker ruhlu genç ve güzel kadın imajını satın almak isteyenler ise koleksiyondaki ağır ve kaliteli el işçiliğinden dolayı parçaların fiyatlarının artmasına hazırlıklı olsunlar deriz.
-YEDİNCİ GÜN NOTLARI-
MICHAEL KORS : Moda Haftasının yedinci günü oldukça pozitif bir defile ortamı ile başladı. Michael Kors davetlilerini şov öncesi, Rufus Wainwright ve orkestrasının canlı performansı ve kokteyller ile karşıladı. Kendall Jenner, Bella Hadid ve Joan Smalls gibi sektörün en ünlü mankenlerinin boy gösterdiği defileden herkes yüzünde bir gülümsemeyle ayrılmış desek yalan olmaz. Koleksiyona gelirsek; Kors'un görmeye alışık olduğumuz imzası yine bizimle birlikteydi. Zarif ama göz alıcı elbiselere ve keskin hatlı ceketlere eşlik eden 3D baskı tekniği ile yapılmış çiçek formlu aksesuarlar eşlik ediyordu. Defilede yüksek belli bikiniler de sergilendi. Oldukça dinamik, renkli ve giyilebilir olan bu koleksiyona biz bayıldık...
RALPH LAUREN : Ralph Lauren bu moda haftasında kendi adına pek çok değişikliğe imza attı. Normalde koleksiyonunu moda haftasının son günü ve sabah sergileyen marka, bu sefer defilesini kapanış gününden bir gün önce ve akşam beğeniye sundu. Lauren ayrıca defile mekanında da değişikliğe giderek bu sefer podyumunu Madison Avenue'daki flagship mağazasının olduğu yere taşıdı. Hemen mağazanın önünde kaldırımın üzerinde yürüyen mankenler markanın imzası olan western gömleklerin ve Amerikan yerlilerinden ilham alınarak hazırlanmış desenli parçaların içinde yürüdü. Defilenin açılışını yapan çiçek işlemeli pantolondan, kırmızı hali tuvaletlerine kadar koleksiyonda sergilenen 150 parçanın tamamı online olarak Raplhlauren.com'da, direk olarak Los Angeles'dan Hong Kong'a kadar tüm mağazalarında ve lüks çok katlı mağazalarda satışa sunuldu.
HUGO BOSS :
MARC JACOBS : NYFW'in en merakla beklenilen tasarımcılarından olan Marc Jacobs, koleksiyonunu Hammerstein Balo Salonunda sergilemeyi tercih etti. Salona yerleştirilmiş onlarca parıldayan ışığın arasından yürüyen mankenler ve ön sırada oturan Anna Wintour'la New York moda haftasının odak noktalarından biriydi. Bu koleksiyonu için tasarımcının Harajuku ilhamlı bir görüntü çizip metalik deri ceketleri, rengarenk dizüstü çorapları ve transparan elbiseleri koleksiyonun odak noktalarındandı.