M.A.G - Londra Moda Haftası #3
ERDEM
5. günün açılışı yarı Türk yarı Kanadalı, Londrada yaşayan Erdem ile başladı. Londra’nın ünlü department store’u Selfridges’ın zemin katında yer alan defilede tasarımcının ilham kaynağının batmakta olan veya deniz altında batmış gemi kalıntıları olduğu. Her ne kadar podyuma bu hava verilmiş olsa da koleksiyonda Erdem’in feminen ve eleganlığı kendini koruyordu. Victoria dönemi ilhamlı dantel elbiler, fırfırlar, maxi elbiseler ve klasik Erdem çiçek printleri ile Erdem podyumunda nostaljik bir hava esti.
SOPHIA WEBSTER
Tıpkı Charlotte Olympia gibi eğlenceli ve seksi tasarımlarıyla bilinen ayakkabı ve çanta tasarımcısı Sophia Webster’da bir o kadar akılda kalıcak bir sunumla tanıttı koleksiyonunu. Mankenlerin değişik boyutlarda sallanan kafeslerin içine oturara tanıttığı koleksiyonda adet bir Alice Harikalar Diyarında havası hissediliyordu. Kendi renkli dünyasını yaratan Webster, bir hayalgücü dünyasının içinde 60’ların printleriyle birleştirdiği tasarımlarıyla yine arzu nesnesi parçalar yaratmayı başarmış.
CHRISTOPHER KANE
Londra moda haftasında 10. yılını kutlayan Christopher Kane, hepimizin çirkin bulduğu ama yine de vazgeçemediği crocsları farklı bir yorum katarak sunmuş. Bu konuda moda dünyası bir ikilemde olsa da önümüzdeki günlerde fashinistaları bu ‘cool crocs’larla göreceğimize eminiz. Crocslar haricinde Christopher Kane imzası olan bodycon elbiseleri bol miktarda kullarak, koleksiyonunda dinsel motiflerinde yer aldığı sweatshirtlere edgy bir dokunus katarak yeniden yorumlamayı tercih etmiş. Maskülen sweatshirtler ve tezat kombinlendiği tül romantik eteklerle kombinleyen Kane moda dünyasında kimilerince cok beğenilirken kimilerince ise tam tersi duygular uyandırdı.
ASHISH
Bu moda haftasında Londra podyumlardından bir Bollywood havası da geçti. Ashish bol miktarda pırıltı ve ışıltılı bir podyumda manken Neelam Gill’in açılışında Hint ve oryantalizm ilhamlı koleksiyonuyla Londra moda haftasının en renkli podyum fotoğraflarına imza attı desek yalan olmaz.
BURBERRY
İngiliz marka geçtiğimiz sezon yeni bir tasarım ve pazarlama sürecine gireceğini duyurmuştu. Bu değişiklik kapsamında senede 4 farklı koleksiyon sunmak yerine her sene iki adet zamansız koleksiyon üreteceğini açıklamıştı. Londra Moda Haftası'nın dördüncü gününde müjdesini verdiği tüm bu değişiklikleri Eylül 2016 adını verdiği şovuyla gözler önüne seren Burberry, şovdan sonra anında dünya çapında satışa çıkan 250 parçalık koleksiyonuyla izleyenlerden alkış aldı. Soho'da bulunan Makers House'da gerçekleşen defile için Christopher Bailey ilhamını Nancy Lancaster'in bahçe ve iç mekan düzenlemeleri ile Virginia Woolf'un Orlando isimli romanından almış. Hepsi rahatlıkla giyilebilir ve gerçekten de zamansız olarak tanımlanabilir parçalarda soft renkler, işlemeler ve desenler kullanılmıştı. Üst giyimin ve trikoların domine ettiği koleksiyonun en ilgi çeken parçası ise Burberry'nin yeni çantası Bridle Bag idi.
MARQUES ALMEİDA
Portekiz asıllı tasarım ikilisi Marta Marques ve Paulo Almeida'nın kurduğu genç marka Marques Almeida Londra moda haftasının son gününde en merakla beklenilenler arasındaydı. 2011 yılında Central Saint Martins'in yüksek lisans moda tasarım programından mezun olan ikilinin bu moda haftasın kapsamında 4. kere defilelerini sergileyişi. Geçen koleksiyonlarından farklı olarak bu sefer bir çok farklı referans noktasına sahip koleksiyonda çiçekli kombinezon elbiselerin basketbol tshirtleriyle kombinlenmesinden, uzay çağı ilhamlı metalik parçalar, sivri burun botlar, renkli bileğe kadar uzun sneakerlar, punk parçalar ve beraberinde kombinlenen feminen öğeler; tüm bu zıtlıklar Marques Almeida'nın daha da kendini geliştirerek yansıttığı bir koleksiyon olmuş. Sonucta ikilinin dediği gibi "olay tek tek parçalarda değil; hepsinin birleşimi ve en önemlisi giyen kişide"
TOGA
İlhamını "kutsanmış elbise" anlamına gelen isminin etimolojisinden alan TOGA, tasarımcısı Yasuko Furuta'nın çok farklı katmanlı kompleks tasarımları ile öne çıkan bir marka. Kullanılan özel ve az bulunan kumaş çeşitleri ve alışılmışın dışındaki stilleri karıştırma becerisiyle kendine farklı bir yer edinen Furuta Londra Moda Haftası'nda sergilediği koleksiyonla ne kadar güçlü bir tasarım anlayışı olduğunu ekrar kanıtlıyor.
