M.A.G - Milano moda haftası #2
DIESEL BLACK GOLD
Kendinden emin, cool, güçlü ve aynı zamanda kadınsılığından ödün vermeyen kadınlar yaratmayı planlayan Diesel Black Gold'da maskülen ve aynı zamanda feminen, romantik parçaların dengelendiği bir SS17 koleksiyonu vardı. Adeta bir pikniğe gider gibi romantik beyaz koton mini elbiselerle birlikte kombinlenen militer ilhamlı botlar; fırfırlı büstiyerler ve tomboy havalı pantolonlar- kısacası Diesel Black Gold kadınların hem içlerindeki feminen taraflarını öne çıkarırken son yıllarda çok sık rastladığımız maskülenliğe de vurgu yapmadan geçemiyordu.
ARMANI
Armani, kuşkusuz İtalyan modası denince bir çoğumuzun ilk aklına gelenlerden ve aynı zamanda da İtalyan tarzını en iyi yansıtan markalardan. New York'ta Marc Jacobs'la başlayan koleksiyonlarda kültürel/etnik referanslar kullanma bu sefer de Giorgio Armani ile devam ediyor. Marc Jacobs kadar olmasa da Armani de SS17 koleksiyonu için etnik ilham kaynaklarını kendi klasik Armani tarzına katmış . Klasik İtalyan işçiliğinin ustası olarak bilinen Giorgio Armani, SS17 kadın koleksiyonunda feminenlik, dozajında bir seksapellik, zerafet ve bir tutam etnik öğeyi karıştırarak yine alıskın olduğumuz çarpıcı Armani kadınını ortaya çıkarmış. Mavi, mor ve krem rengi paletlerinin hakim olduğu koleksiyonda pırıltılı boyfriend ceketleri, diz hizasında floral saten şortları ve kafes ayakkabılarıyla radarımıza takılanlardandı.
SPORTMAX
Japon fotoğrafcı Kusukazu Uraguchi tarafından 80'li yıllarda çekilen denizdeki inci avcıları adlı bir dizi fotoğraftan esinlenen Sportmax podyumunda 'marine' temalı bir koleksiyon vardı. Siyah, beyaz, lacivert ve bol miktarda kırmızının hakim olduğu parçalarda silüetleri renkler, ipek kumaslar ve bolca deniz temalı ilhamlı parçala birlikte bir Japon havası esiyordu.
ETRO
Veronica Etro'lu Etro podyumundan bir hippie geçişine şahit olduk diyebiliriz. Kahve, bakır, krem- daha doğrusu toprak tonlarının hakim olduğu koleksiyon gözümüzün önünde sofistike, seyahat etmeyi, keşfetmeyi seven, bohem ama aynı zamanda seksi bir Etro kadını çizdi. Birbirinden göz alıcı etnik kumaslar, maksi elbiseler, kimonolar, mini elbiseler, deri bot ve sandaletlerle birleşince ortaya biraz hippie, biraz Fas, biraz Afrika safari ilhamlı bohem ve oryantal bir koleksiyon çıkmış.
TODS
Kreatif direktör Alessandra Facchinetti'nin ani gidişi sonrası Tods'un yeni yeni girişmekte olduğu hazır-giyim koleksiyonunun SS17 Milano moda haftası için nasıl olacağı, nasıl gelişeceğiyle ilgili hepimizin aklında bir çok soru işareti vardı. Çanta ve ayakkabılarıyla tanıdığımız üst kalite deri, işçilik ve köklü bir marka geçmişi olan Tods'un hazır giyim koleksiyonu ayakkabı ve çantalarını dengeleyecek ve markanın imajıyla birebir örtüşecek bir koleksiyon olmuş. Hem markanın köklerine ve deri materyaline vurgu yapıldığı hem de markayı dinamik tutabilecek bir koleksiyon ortaya çıkmış. Bol miktarda deri şort, deri mini etekler, püsküller, deri trenchcoatlar, culotte model pantolonlardan oluşan koleksiyon şimdiden bizler için zamansız şıklığı ifade eder oldu.
VERSACE
Gigi Hadid'li ve Naomi Campbell'lı Versace podyumlarında Donatella Versace bir kez daha spor giyim ve modanın içiçe geçtiğini kanıtladı. Zaten moda haftasından kısa bir süre önce verdiği röportajında "Spor giyim, modanın geleceğidir" demesinden yeni koleksiyonda böyle bir akım olacağını sezmiştik. Bol miktarda morlar, yeşiller, bomber ceketler, taytlar, klasik Versace tarzı deri ceketler ve neredeyse diz boyuna uzanan bağcıklı botlarla koleksiyon 80'ler, spor giyim ve güç sahibi kadınları vurguluyor.
BOTTEGA VENETA
Gigi ve Bella Hadid kardeşlerin boy gösterdiği bir başka marka Bottega Veneta'da ise bu sene 50. yıllarını kutlamanın verdiği coşkuyla klasik ve zamansız tasarımlarına vurgu yapmıştı. 2. Dünya savaşı döneminde ortaya çıkan işçi tulumlarını parlak renk ve kumaşlarla kombinlenmiş resimleri markanın bu sezonda en ilgi çeken parçalarındandı. Yine 40'lı yıllara göndermeler yapan pantolonlar, krokodil ceketler, renkli triko elbiseler ve bol bol midi eteklerden oluşan kıyafetlerle podyumda birer Mad Men havası esti.
BLUEMARINE
Içinizdeki Cindirella’yı açığa çıkarmak için size Blumarine defilesine alalım. Devrimci fotoğrafçı Tina Modotti’den ilham alan kreatif director Anna Molinari, romantik ve bir o kadar hareketli bir koleksiyon sergiledi. Defile, Blumarine kadınının hayatından bir günü anlatır gibi toprak tonlarında günlük kombinlerden başlayıp çiçek desenli organze gece elbiseleriyle kapandı. Kırışık elbiseler, midi eteklerle kombinlenmiş zarif büstiyerler ve derin yırtmaçlar, koleksiyonun ana elementlerindendi. Büzgülü göbeği açık gömlekler ve hasır şapkalar bize şimdiden baharı özlettirdi. Palazzo Archinto’nun büyüleyici ambiyansında gerçekleşen defile, bu sezon gördüğümüz en romantik koleksiyondu.
JIL SANDER
Minimalist tasarımlarıyla bildiğimiz Alman asıllı Jil Sander'in koleksiyonu için moda dünyasında iki farklı yönde yorumlar yapıldı. Jil Sander'ın bu koleksiyonunda 80'ler etkilerini şiddetli şekilde hissediyoruz özellikle omuzların genişlediği, vatkalara ağırlık verildiği ve bol miktarda canlı renklerin kullanıldığı bu koleksiyon için kimileri yeni bir Jil Sander kadını gördüğünü söylerken kimileri ise Jil'in klasik çizmeye çalıştığı güçlü kadın imajına çok da uyusmayan bir koleksiyon olduğunu belirtiyor. Bir diğer grup ise 80'li yıllara bu nostaljik detayların günümüz tasarımcılarında artık daha fazla podyumda yer almaması görüşünde, yeni Jil Sander için siz ne düşünüyorsunuz?