Markaların gözünden İnstagram Stories vs Snapchat
Son günlerde herkes bu ikilinin rekabetini konuşuyor. Peki bu iki fenomen moda ve lüks markalar için ne ifade ediyor?
Birçoğumuzun çok önceden telefonuna indirdiği ancak çok az kullanıcı var diye sıkılıp bıraktığı Snapchat, muhteşem bir geri dönüşle zirveye yerleşmişti ki Instagram yarıştan ayrılmadığını gösteren hamlesi “Instagram Stories”i ortaya çıkardı.
Her ikisinin de en cazip özelliklerinden biri stories/snap’lerin 24 saat sonra silinmesi olsa da farklı farklı başka güzel özellikleri de yok değil. Kişisel hesaplar için Snapchat’lerin filtreleri bambaşka bir keyif olsa da markalar için öncelikler çok daha başka.
Hazırda Binlerce Hatta Milyonlarca “K”
Markaların Instagram Stories’i tercih etmelerindeki en büyük sebep; hiç şüphesiz halihazırdaki takipçileri. Snapchat’e girip takipçilerini beklemek ve diğer kanallarından onları snapchat hesabına yönlendirecek postlarla vakit kaybetmek bir marka için oldukça zahmetli. İşte tam bu noktada Stories Snapchat’e karşı ilk sayısını aldı diyebiliriz çünkü markalar ilk hikayelerini yayınladığında takipçiler çoktan ordaydı.
Amatör Ruhlu Marka Samimiyeti
Bir markayı uzun saatler süren retouch işleminden geçmiş imaj görselleri ve mağazadaki ürünleriyle tanıma devri geride kalmıştı ki bu uygulama ile tamamen ortadan kalktı. Markada çalışan kişilerin gerçek iş ortamları, markaların bir sezona dair tüm arka planları ve daha birçok gizli dünya daha amatör ruhla çekilen hikayeler sayesinde gün yüzüne çıktı. En önemlisi de bu konuyla en çok ilgilenen gerçek müşterileriyle buluştu. Bu durum snapchat’te de mümkün olsa da hikayelerle daha fazla kişiye ulaştığı kesin.
Ürünler Hiç Bu Kadar Özel Görünmemişti
Markaların genel stratejileri açısından hikayelere olan bağlılığı özellikle son birkaç yılda yükselişe geçti. Koleksiyonun genel hikayesinin yanı sıra her bir ürün başlı başına ayrı bir hikaye anlatıyor diyebiliriz. Tasarımcının çıkış noktasındaki moodboard’undan kumaş seçimine, ürünün üzerindeki el işçiliğinden stylingine kadar artık ürünün her anı paylaşılmaya hazır ve paylaşıldığı kadar değerli. Üstelik özel üretim bir tasarım için prodüksüyona fazla para harcayarak videolar çekme devri de bu uygulamalarla düşüşe geçti çünkü amatör ruh bu ürün hikayelerinde de söz sahibi. Hangimiz aldığımız özel bir ayakkabının nasıl aşamalardan geçerek bize ulaştığını izlemek istemeyiz ki?
Sosyal Medyada Daha Fazla Varız!
Markaların sosyal medya stratejileri sektörüne göre günde 1 ya da 2 post paylaşımı üzerine kuruluyken şimdi dengeler değişiyor. Artık günün her saati bir detay, bir ürün ya da markayla özdeşleşen lifestyle bir hikaye Instagram hesabınıza düşebiliyor. Sosyal medyacılar telefonlarını eline alıp mağaza, tasarım ofisi ya da markaya uygun etkinlikleri daha fazla keşfe çıkıyor.
Daha Fazla Sürprize Hazır Olun
Instagram Stories’in markalar için en büyük artılarından biri de müşterileri daha aktif tutmak. Özellikle indirim ve yarışma gibi kurguları daha güncel ve hareketli kılmak için kısa kısa hikayeler tam bir kurtarıcı. Gün içerisinde profilinizde sürekli kalacak 4-5 tane yarışmamız devam ediyor postlarına son vermenin vakti geldi.
Akıllı Telefonlar İçin Akıllı Hareket
Uygulamalar arttıkça akıllı telefonlardaki boş yerler azalıyor. Sürekli ek hafıza almak, yedekleme yaparak telefondan bir şeyler silmek... Instagram tam bu aşamada hanesine bir sayı daha ekliyor diyebiliriz. Snapchat yüklemek başlı başına bir yer gerektirirken şimdi herkes Instagram stories var diye uygulamayı telefonundan siliyor.
Tüm bunların sonunda Instagram Stories’in marka tarafında önemli bir role sahip olacağının sinyalleri oldukça net. Hatta çok sayıda yabancı markanın yanı sıra Vakkorama, LCW, DeFacto ve Divarese, gibi birkaç Türk markası bu konuda harekete geçti bile. Peki kişisel olarak, siz tarafınızı seçtiniz mi?