*Bu yazı bir tercümedir.
“House of Gucci” hoşunuza gitsin ya da gitmesin, Ridley Scott’un yönettiği film Floransa’lı markanın özellikle horsebit makosen modelinin cazibesini karşı konulamaz hale getirdi. Kanıt olarak birkaç haftadır e-ticaret platformlarında vintage Gucci parçalarının yaşadığı patlamayı gösterebiliriz. Bu platformlardan biri Vestiaire Collective, platform satışa konulan Gucci ürünlerin sayısında yüzde 80 artış kaydetmiş. En çok aranan parçaların arasında ise monogramlı şapka, Horsebit 1955 ve Jackie model çanta var, fakat genel olarak markanın aranılırlığı yüzde 25 artmış. Bu artış özellikle Tom Ford-Gucci anahtar kelimelerinde yüzde 40’a kadar varmış.
Vestiaire Collective 11 milyondan fazla kullanıcısının 3 milyon ürün ve 10.000 marka arasından satın alma eğilimlerini analiz etti ve filmin çıkışının anons edilmesiyle birlikte Gucci performansında ciddi bir artış farketti. Şaşırdık mı? Hayır. Bu mekanizma kendini sürekli yeniliyor. Nitekim James Bond No Time To Die filminden sonra Omega saatlerin arama rakamlarında yüzde 28, Tod’s çantalarda ise yüzde 90 artış oldu. Dune etkisinde ise Timothée Chalamet nin giydiği model pelerinin aramalarında yüzde 35 artış görüldü. Sonuç olarak sinema modayı etkiliyor ve tabii ki tam tersi de geçerli.
Tarih Yazan Bir Makosen
House of Gucci’de Maurizio Gucci rolündeki Adam Driver’ın ayağında gördüğümüz makosen Gucci moda evinin tarihini yazdı ve halen bugün markanın en ikonik ve en çok arzulanan parçalarından biri olarak koleksiyonlarda yer alıyor, sezondan sezona yenileniyor. Peki bu ürünün güçlü yanı ne? Mutlaka ki lineer ve sade formu, iddiadan uzak görünümü onu hem erkek hem kadın gardırobunun cinsiyetsiz bir parçası haline getirdi.
Peki ya Horsebit makosen nasıl ortaya çıktı?
Horsebit makosenin doğuşunu Gucci’nin kurucusu Guccio Gucci’nin oğlu Aldo Gucci’ye borçluyuz. Aldo Gucci 1953’de markanın ayakkabı sektörüne girmesi gerektiğine karar verdi ve sektöre giriş yapmak için seçilen ürün bir unisex makosendi. Deri veya süet versiyonunda, atçılıkta kullanılan ve atçılık profesyonellerinin “horsebit” diye tanımladığı koşum ve dizginlerden ilham alan metal tokasıyla ünlü Gucci makoseni. Bu ikonik sembol 60’lı yıllardan itibaren markanın birçok ürün kategorisinin vazgeçilmezi oldu. Çantalar, kemerler, mücevher ve saat koleksiyonları ve tabii ki fular ve kravatlar bu sembolle piyasaya sürüldü. Ünlü makosene geri dönersek, Aldo Gucci’nin fikri mükemmel bir başarı hikayesine vesile oldu. Sektöre girmek için yapılan bir deneme niyetiyle piyasaya sürülen ürün büyük bir klasiğe dönüştü. O kadar ki 1985 yılında moda tarihindeki önemini kanıtlarcasına Metropolitan Museum New York‘un kalıcı koleksiyonuna girdi.
Aktörlerin Ve Aktrislerin Tercihi
Dustin Hoffman Gucci makosenleri Kramer Kramer’e Karşı‘da giyiyordu.
90’lı yıllarda ise sıra Madonna’ya geldi. Madonna MTV Music Awards sahnesine Tom Ford tasarımı olan siyah rugan makosenleriyle çıktı. Yıl 1995’ti ve Madonna Take a bow ile ödül almıştı.
Brad Pitt’in Fight Club‘daki unutulmaz karakteri Tyler Durden da Gucci Horsebit giymişti.
Gucci Horsebit makosenlerin Matt Damon‘ın Yetenekli Bay Ripley filmindeki tarzının da parçası olduğunu unutmayalım.
Günümüzde ise makosenleri ASAP Rocky ve Alessandro Borghi gibi ünlülerin ayağında görebiliyoruz.
Gucci Horsebit’in zamanı hiç geçmeyecek gibi.
Yazının orijinali için aşağıya tıklayın:
https://www.gqitalia.it/moda/article/gucci-mocassino-storia-foto