Her sene olduğu gibi bu sene de seyahatlerimizi moda sergilerine uydurmak konusunda kararlıyız. Peki 2020’de kaçırılmaması gereken moda sergileri neler? Kazanan şehir hangisi? İşte liste:
Tim Walker : Wonderful Things / Victoria and Albert Londra
Objektifiyle bizleri hayal dünyasına ışınlama yeteneği tartışılmaz olan fotoğrafçı Tim Walker, Victoria and Albert müzesinin 2020 yılı sergilerinden birinin konuğu. 22 Mart’a kadar devam edecek olan sergide Tim Walker’ın yaratıcı dünyasını fotoğraflar, filmler ve özel enstallasyonlar aracılığıyla keşfe çıkmak mümkün olacak.
Serginin en ilgi çekici tarafı, Tim Walker’ın hazırlık sürecinde V&A’in zengin arşivlerinden yararlanmış olması. Fotoğrafçı sergi için hazırladığı yeni fotoğraflara ilham olması için V&A galerilerinde gezmiş, arşivlerini karıştırmış, küratörleriyle ve teknisyenleriyle tanışmış ve müzenin sanat eserlerini incelemiş. Bu işbirliği artık sanatçının bir sergiye sadece konuk olarak katılmadığını, sergilerin tam bir ortak ilham ve işbirliği içinde gerçekleştiğini gösteriyor. Bu zamana kadar gördüğümüz moda sergilerinden oldukça farklı bu yaklaşım merakımızı daha da artırıyor.
Kimono: Kyoto to Catwalk
Prada. Front and Back / Design Museum Londra
Prada’nın bugüne kadarki en büyük sergisi Londra’nın Design Museum’ında Eylül ayında açılıyor. Sergide Prada’nın koleksiyonlarının yaratılma süreci, ilham kaynakları ve önemli iş birlikleri yer alacak. Serginin ismi “front and back” modanın görünen yüzünün ve genelde gözden ırak kalan arka yüzünün sergiye taşınacağının haberini veriyor.
Prada’nın kreatif direktörü Miuccia Prada, 1913’de kurulan aile şirketini (Fratelli Prada) 1978’de miras aldı ve eşi Patrizio Bertelli’nin de katkısıyla, bağımsız bir marka olarak bugünlere getirdi. Miuccia Prada’nın özellikle sanata olan düşkünlüğü ve koleksiyonerliği çok iyi bilinir. Öyle ki Prada Milano ve Venedik’te çağdaş sanat müzesi Fondazione Prada’yı kurdu.
Sergi ile ilgili bilgi için tıklayın.
About Time: Fashion and Duration / MET Museum New York
MET’in 150. yılı kutlamaları kapsamında 2020 ilkbaharında açılacak olan sergisi Fashion and Duration, filozof Henri Bergson’ın “süreklilik” kavramından esinlenerek, 1870’den bugüne giysilerin geçmişle, günümüzle ve gelecekle ilişkisine ışık tutacak. Sergi modanın hem durağan hem de hızla değişen doğasına gönderme yapmak için bir dizi siyah giysi ile bir dizi beyaz giysiyi birbiri ile kıyaslayarak bir zaman tüneli yaratacak. Bu tünelde sergiyi gezenlerin rehberi de Virginia Woolf olacak.
Her sene olduğu gibi bu sene de Mayıs ayının ilk Pazartesi günü Met Gala ile sergi açılışı yapılacak. MET Gala’ya modanın Oscar’ları da diyebiliriz. Her sene bu galada ünlüler, tasarımcılarıyla beraber yaratıcılık yarışına girerler ve serginin konusuna uygun kıyafetlerle kırmızı halıda şov yaparlar. Bu sene serginin sponsoru Louis Vuitton olacak. Sergi 7 Mayıs’tan 7 Eylül’e kadar gezilebilecek.
Ballerina: Fashion’s Modern Muse / FIT New York
Dansın, özellikle de balenin moda üzerindeki etkisi yadsınamaz. Babet, korse, tütü, tozluk, tayt bir şekilde moda trendlerini etkilemeye devam ederken balerinler de büyüleyici performanslarıyla hayranlık uyandırmaya devam ediyorlar. Balenin ün kazandığı, balerinlerin gerçek yıldızlar olarak öne çıktığı dönem Fransa’da başlayarak Rusya’yı, İngiltere’yi ve Amerika’yı ele geçirmiş ve bale sevdası özellikle 1930 – 1970 yılları arasında katlanarak artmış. 11 Şubat’ta New York’un FIT müzesinde açılacak sergi balenin ve balerinlerin moda üzerindeki bu zamansız etkisini bu dönemin ışığında örneklerle moda severlere sunacak.
Kuğu gölü, Uyuyan güzel gibi klasik balelerin özellikle haute couture üzerindeki etkisini araştıran küratörler, balenin pratik giysilerinin spor giyime etkisini Amerikan hazır giyim tarihinden seçtikleri parçalarla anlatmayı seçmişler.
Sergide Charles James, Pierre Balmain, Cristobal Balenciaga, Yves Saint Laurent, Claire
McCardell ve Gabriel Coco Chanel’in tasarımlarını görmek mümkün olacak. Ayrıca ünlü baş balerinlerin de kişisel gardıroplarından giysiler sergiye eklenmiş.
Serginin renk paleti mi? Elbette beyaz ve pembe!
Ballerina: Fashion’s Modern Muse 11 Şubat – 18 Nisan tarihleri arasında The Museum at FIT New York’ta.
Peter Lindbergh: Untold Stories / MK&G Hamburg
Eylül 2019’da yaşama veda eden ünlü fotoğrafçı Peter Lindbergh 140 parçadan oluşan bir sergiyle Hamburg’un MKG müzesine konuk oluyor.
Untold Stories Alman fotoğrafçı Lindbergh’in 1980’lerden ölümüne dek yaptığı çalışmalar arasından, iki senelik bir çalışma sonucu seçtiği fotoğraflardan oluşuyor. Buna aslında fotoğrafçının kendi küratörlüğünü üstlendiği bir sergi de denebilir. Lindbergh fotoğraflarını ilk defa bir sergide asılı gördüğünde kendiyle yüzleşme şansı yakaladığını söylemiş. Moda fotoğraflarının dergi sayfalarında ya da Instagram’da çok kısa bir sürede tüketildiği bu günlerde, bu sergi aslında moda fotoğraflarının da zamansız olduğunu kanıtlar nitelikte.
Untold Stories 20 Haziran – 1 Kasım 2020 tarihleri arasında Hamburg MK&G’de.
Christian Louboutin, Exhibition[niste] / Palais de la Porte Doreé Paris
Kadınların yüksek ökçelerin çekim alanından çıkamamasının başlıca sorumlusu kim diye sorsak, tek bir ağızdan Louboutin diye cevap veririz. Kim bilirdi genç Christian’ın ayakkabı tutkusunun bir gün Palais de la Porte Doreé müzesinde gördüğü “Yüksek topuk giymek yasaktır” yazısı nedeniyle başladığını.
Tasarımcının en ikonik modeli Pigalle, bu panoda yer alan ayakkabı tasarımından gelen ilhamla ortaya çıkmış. Yüksek topukların yasaklanmasına çok sinirlenmiş olacak ki, Louboutin kadınlara 10 hatta 12 cm topuklu Pigalle’i reva görmüş. Paris’te bu müzeye çok yakın bir bölgede doğan ve büyüyen Louboutin, yine aynı müzede açtığı sergi ile kırmızı tabanlı ayakkabılarının büyüleyici dünyasının arkasındaki ilham kaynaklarını açıklıyor.
Kendi kişisel koleksiyonundan, başka müzelerden ve müzenin kendisinden seçtiği parçalar ve arşivinden seçtiği ayakkabılarla Louboutin sergiye gelenlerin ayaklarını yerden kesecek.
Müzenin akvaryumundan esinlenerek tasarladığı Maquereau modeli gibi, sergide birçok
Louboutin tasarımı, ilham kaynaklarıyla beraber yer alacak.
Exhibition[niste] ile Louboutin dünyasında yolculuk 26 Şubat – 26 Temmuz arasında, Palais de la Porte Doreé Paris’de.
Beautiful People: The Boutique in 1960s Counterculture / Fashion and Textile Museum Londra
1960’larda Londra’nın Chelsea bölgesinde birkaç butik ufak bir moda devrimi başlatmışlardı.
“Genç, güzel ve zengindik. Şansın bizden yana olduğuna inanmıştık. Kuralları değiştirecektik.”
Marianne Faithfull
Gençliğin dinamizmi ve yaratıcılığından gelen ilham ve cesaretle bu modacılar kendi yollarını çizmiş, deneysel bir yaklaşımla sokak modasına damga vurmuşlardı. Aralarında Biba, Ossie Clark, Thea Porter gibi modanın nispeten daha az bilinen isimlerinin olduğu bu grup bugün oldukça alıştığımız cinsiyetsiz modanın da temsilcilerindendi. Beatles, Rolling Stones ve Jimi Hendrix gibi duayen müzisyenlerin renkli stillerinde söz sahibi olan bu tasarımcılar, aslında tasarımcı/mağaza ilişkisinin de başarılı örneklerini oluşturmuşlar, mağazalarını stillerini yansıtan birer sahne gibi tasarlamışlardı.
Beautiful People, 60lar Chelsea’sini müzeye taşıyor ve Fashion and Textile Müzesini renk ve desenleriyle ele geçiriyor. Sergi 3 Temmuz 4 Ekim tarihleri arasında Londra’da.