Chiara Ferragni The Blonde Salad ile Tekrar Geliyor !
Bloggerlıktan lifestyle guruluğuna terfi eden Chiara Ferragni, geçtiğimiz 7 senede milyon dolarlık bir şirkete dönüşen ve içinde pek çok farklı segment bulunan işini doğru yansıtması için, web sitesini tekrar tanıtıyor.
Chiara Ferragni’nin her gün sıkılmadan çektiği selfieleri Instagram hesabında 6.5 milyondan fazla kişi takip ediyor. Ancak artık super-influencer ünvanını alan blogger, 2009 yılında kişisel bir blog olarak kurduğu The Blonde Salad sitesini, ayda 500.000 kişinin ziyaret ettiği ve sadece kendi kıyafet postlarından çok daha fazlasını paylaşan devasa bir online içerik platformuna dönüştürdü.
« O zamanlar blog yazmaya başladığımda tek istediğim kişisel alanımı yaratmaktı. » diyor Ferragni. « Ama geçtiğimiz 3 senede bir blog olmaktan öte bir web sitesine dönüştük. »
Şimdi, Los Angeles’da oturan Ferragni sitesi The Blonde Salad’ı bir adım öteye taşıyor ve 6 Eylül’de açacağı Shop.theblondesalad.com e-ticaret sitesinin müjdesini veriyor. Bu yeni girişim, Guiseppe Zanotti, LNA ve Delfina Delettrez’in yanı sıra MGSM ve N’21 benzeri markalarla iş birliği içinde üretilen ayrıcalıklı ve ortak markalı ürünleri satışa sunacak. « The Blonde Salad sitesinden satın alınanlar web sitesini seven ve takip eden insanlar için bir ikram gibi. » diyor Ferragni. « Kendine özgü ve sıradan olmayan bir şeyler yapmak istedik. »
Satışa sunulacaklar arasında Chiara Ferragni’nin Londra, Berlin ve Los Angeles’da bulunan pit pazarlarından topladığı parçalar ve dünya çapında 300 mağazası bulunan kendi adını taşıyan ayakkabı koleksiyonu da yer alıyor. « Bizim için çok büyük bir adım, şimdiye kadar yaptıklarımızdan çok farklı. » diyor hem İtalyanca hem İngilizce olarak tanıtımı yapılacak ve dünya çapında satışa açık olacak yeni sitesi hakkında.
Tabiki Ferragni 2010 senesinde bir lisans anlaşması olarak başlayan ayakkabı koleksiyonunu çıkartırken perakende hakkında hatrı sayılır bir deneyim kazandı. Haklarını, 2013’de para biriktirerek tamamen satın aldığı marka şu an Ferragni’ye senelik 15 milyon dolar getiriyor. « Yaptığım işin büyük bir bölümü bundan oluşuyor ve ben de bunu kendi isteklerim doğrultusunda yönetmek istiyorum. Kendi ekibimi kurarak. » diyor Ferragni. Şirketin diğer ortağı ve eski sevgilisi Riccardo Pozzoli’de ünlü blogger ile birlikte markanın gelişmesine ve büyümesine yardımcı oluyor.
Ancak ana geçim kaynağı ayakkabı markası olmasına rağmen- artık sadece ayakkabı değil, sırt çantası, telefon kabı, t-shirt sweatshirt de satıyorlar- Ferragni sık sık daha küçük bir gelir kaynağı olan web sitesinin ve editoryal içeriklerin önemini vurgulamaya devam ediyor. Kesin bir rakam açıklanmasa da, The Blonde Salad sitesinin banner reklamlardan, üyeliğe bağlı şirket tanıtımlarından ve Louis Vuitton ile Burberry gibi büyük isimlerle yapılan tanıtım anlaşmalarından senede toplam 2 milyon dolar getirdiği tahmin ediliyor. Bu gelirin yeni e-ticaret eklentisi ile yakın zamanda daha da artması bekleniyor.
Sitenin içeriği zamanla değişerek Ferragni’nin kişisel blog postlarına daha az yer vermeye başladı. Şimdilerde site Chiara’nın kendi kurduğu editör ve yazar takımının yarattığı içeriklerle besleniyor. Ferragni aynı zamanda kızkardeşi Valentina Ferragni’yi de « TBS Crew » adını verdiği ekibine katarak Valentina’nın şöhretini ikiye katladı. TBS Crew kendisini online dergi kültürünün benimsenmesine yardım eden bir çeşit influencer ağı olarak tanımlıyor. Siteye gelen yeni eklenti aynı zamanda Live Story özelliğini kullanan ilk editoryal site olmalarını da sağlayacak. Live Story; satın alınabilecek paylaşımların popülaritesini artırmak amacıyla yayıncılara hashtagler yardımıyla başka platformlardan içerik bulup almalarını sağlayan bir görsel pazarlama ögesi. Ekip aynı zamanda bu özelliği müşterisi olan markalara özel birer hashtag yaratıp sosyal medya kanallarından paylaşarak kendi reklam amaçları doğrultusunda da kullanacak.
Elbette The Blonde Salad etrafındaki karakterleri biririnden farklı seçmek, markalarla yapılan iş birliklerini de artırmak ve farklılaştırmak amaçlı bir taktik. Örneğin Valentina Ferragni çok daha genç bir kitlenin dikkatini çekiyor. « Valentina tam bir teenage rüyası yaşatıyor. » diyor Chiara 1 milyondan fazla Instagram takipçisi olan kızkardeşi için. « Kendimi birlikte çalışırken göremeyeceğim pek çok marka onun için mükemmel uyumlu bir ortak oluyor. » Diğer yandan, TBS Crew olarak anılan ekip, her biri yüzbinlerce takipçisi olan 20 kişilik bir micro influencer grubu. Her birinin profili seyahat, spor, yemek veya güzellik gibi farklı nişlere hitap etmeleri için yavaş yavaş ve dikkatlice oluşturuluyor.
Pozzoli ve Ferragni her ekip üyesinin konumlandırmasını titizlikle yapıyor. Bu da genel olarak editoryal içeriğe en çok katkıyı ve uyumu sağlayacak marka işbirliklerini bulmak ve bu marka sayısını limitli tutmakla gerçekleşiyor. 2015 Şubat ayında Harvard Business School The Blonde Salad şirketini case study yaptığında, Pozzoli vermek istedikleri mesaja uymayan markalarla işbirliği yapmayı reddettiklerinden dolayı 2014’de hedefledikleri reklam gelirine ulaşamadıklarını açıklamıştı. « The Blonde Salad gerçek bir lifestyle dergisi haline geldiğinde zaten limitlerimizi belirlemeden iş yapmamız olanaksız olacak, ve bunu şimdi de istemiyoruz. » « Ulaşmak istediğimiz en iyi konumda bile yıllık maksimum 30 kalıcı işbirliği gerçekleştirebiliriz. » diyor Pozzoli.
Ferragni ve %90’ı Milano’da yaşayan ekibi The Blonde Salad markasının bir sonraki adımını titizlike hazırlarken, endişe etmedikleri yegane durum US Federal Komisyonu’nun influencer paylaşımları üzerine çıkarttığı yeni yasa. « Giydiklerim ve paylaştıklarım çoğunlukla benim zevkim, yani bunun için para almıyorum. » diyor Ferragni. « Web sitesi için de aynı şey geçerli, seçtiğimiz ve yayınladığımız her şey yüzde yüz yazarlarımızın insiyatifinde, yani onlar da bedava. »
Gerçekten de, pek çok influencer veya bloggerin aksine Ferragni, giydiği markaların isimlerini sosyal paylaşım ağlarında neredeyse hiç yazmıyor veya markaları etiketlemiyor. Görünüşe göre başarısının iletişime geçtiği insanlarla kurduğu organik bağ olduğuna inanıyor. Bunun en güzel kanıtı da Ferragni an itibariyle Los Angeles’da oturmasına rağmen hala Amerika satışlarının Avrupa ve Asya’dan daha düşük seyretmesi.
Bu yazı bir çeviridir. Orjinalini okumak için tıklayınız.