Kreatif Direktör Gülşah Gürcan

Cen Ajans Grey’de başladığı meslek hayatına 2007’de Beymen’le devam eden Gülşah Gürcan Beymen, Prada, Balenciaga, Vogue Türkiye, Magnum, Elle, Sonia Rykiel, Missoni, St. Pellegrino, Sabancı Müzesi, Mini Cooper, Absolut, gibi markalar için özel vitrin ve mağaza konseptleri tasarladı ve tüm uygulama süreçlerini yönetti. Shopping Fest ve İstanbul Fashion Week gibi etkinliklerin özel vitrin tasarım ve yönetimlerini üstlendi. En unutamadığı işleri arasında Tribute to Michael Jackson özel vitrin tasarımını sayıyor.

Gülşah 2015’te ise diğer iki ortağı ile birlikte moda konusunda uzmanlaşmış reklam ajansı ModaPublic’i ve 2016’da &333 çanta & aksesuar markasını kurdu. Yaratıcılıkta çok yönlü çalışmayı hayatının parçası haline getirmiş olan Gülşah’a kariyer sorularımızı sorduk.

Moda sektöründe çalışmak istediğini ilk ne zaman düşündün?

Çocukluğumdan beri içimden geldiği gibi şuursuzca giyinme isteğini saymazsak moda kariyerine geçişim biraz uzun sürdü. İş hayatına girmeden önce aklımda moda ile ilgili bir alanda çalışma fikri hiç yoktu. Reklam sektöründe çalışırken yürüttüğüm bazı özel projeler ‘obje ve mekanla oynamayı çok sevdiğim için’ gördüğüm şahane dünya vitrinleri gibi vitrinler tasarlamak istediğim gerçeğini gösterdi.

Okulda okuduğun alanla mesleğin ilgili mi? Değilse ortak noktaları neler?

Hem evet, hem de hayır.
Ben farklı alanlarda deneyim sahibi oldukça bakış açınızın yaratıcılığa ne kadar iyi geldiğini yıllar sonra fark ettim. Önce seramik eğitimi aldım. Üç boyutlu sanata olan ilgim çok küçük yaşlarda başladı. Sonra Bilkent Üniversitesi’nde Grafik Tasarım ve Reklam okudum. Çok yönlü olduğunuz zaman çoğunlukla sizi seven insanların “artık bir karar verse” diyen endişeli bakışlarıyla karşılaşırsınız. Ama hayat çok acayiptir, Steve Jobs’un Stanford Üniversitesinde yaptığı konuşmadaki gibi noktaları birleştirdiğiniz zaman sizin bir şey yapmanıza gerek kalmadan bir bakmışsınız zaten tüm hayatınız boyunca bugün yaptığınız şeyi yapmak için hazırlanıyorsunuzdur. Benim için de böyle oldu. Beymen’de yaptığım iş, reklam, tasarım ve üç boyutlu sanatı ilgilendiriyordu. Şimdi ise noktalar öyle bir birleşti ki, başından böyle planlasak bu kadar başarılı olamazdık. Üniversitedeki yakın arkadaşlarım mezun olduktan sonra reklam kariyeri yaptılar. Büyük markaların görsel iletişimlerini üstlendiler. 15 yıl sonra bizi tekrar biraraya getiren şey de moda oldu.

www.modapublic.com

Moda endüstrisinin ayrı bir dikkat ve hız istediği ortada. Güçlerimizi birleştirerek ModaPublic’i kurduk. Reklam knowhow’ı ve moda knowhow’ı bir arada. Ayrıca bu yıl hayatıma yeni bir heyecan daha kattım; tüm kreatif ve üretim süreçlerini yönettiğim &333 markalı Akordeon adını verdiğim tasarım çantalarım. Yani kısacası yine çok sevdiğim bir reklamdan örnek vermek istiyorum. Başladığın yer bitirdiğin yer olmak zorunda değildir. Hiçbir şey imkansız değildir. Varacağınız nokta orada sizi bekliyor olacaktır.

Sence moda sektörü okuyarak mı çalışarak mı öğrenilir?

Bence eğitim ve deneyim ayrılmaz ikili ve bunun hemen hemen tüm meslekler için geçerli olduğuna inanıyorum.

İlk işini bulman nasıl oldu?

Radikal bir kararla oldu.
Beymen çocukluğumdan beri Love Mark’ım diyebilirim ve vitrin tasarlama fikri beni çok heyecanlandırıyordu, en önemlisi de Murat Türkili ile çalışma fikri. Beymen’e, değerli bir satış danışmanımız aracılığı ile, CV’mi gönderdim ve stajyer olarak işin mutfağından çalışmaya başladım.

Mesleğini en iyi açıklayan kelimeler neler?

7/24 aşk yaşadığınız bir yaşam biçimi.

Çalışmaya başladığın ilk yıllardan beri unutamadığın bir tavsiye var mı?

Kendime tavsiye olarak edindiğim bir gözlemimi paylaşabilirim, moda çok değişken, tempolu ve karmaşık bir endüstri, en yoğun, zor anlarda bile dikkatsizliğe ya da paniğe yer yok. Burada başarı insanın kendine inanması, ne istediğini bilmesi fakat akışa da güvenmesi ve dürüstçe çok çalışması ile elde ediliyor.

Bu sektörü bir masal ile anlatmak istesen bu masal ne olurdu?

Kesinlikle Alice in Wonderland!
Gizem, yenilik ve değişikleri seven biri olmama rağmen işe ilk başladığım gün ne biçim bir iş bu demiştim, ve hiç bana göre değil diye düşünmüştüm. Bir anda o harika dünya mal kabulden mağazaya girmek, ürün depolarından ürün seçmek ya da cansız mankenleri giydirmek gibi işlerle yer değiştirmişti… Sahne arkası büyüleyici gerçek dünyasından oldukça farklıydı… Bu şaşkınlık ve karmaşık his kısa süre sonra son buldu çünkü o heyecan verici müthiş dünyayın hazırlandığı bir gizemli dünya keşfetmiş olduğumu fark ettim ve 1 ay sonra stajımı tamamladıktan sonra çalışmaya devam etmeye karar verdim. Tüm mağazalar saha ekipleri ile çalıştım ve sıkı bir şekilde işin mutfağını deneyimledim. 3 ya da 4 ay sonra artık Murat Türkili asistanı olmuştum ve gerçek çılgın iş hayatım başlamış oldu.

Moda sektöründe çalışanların bazı dönemlerde çok yoğun çalıştıkları bilinir, özellikle moda haftaları, indirim dönemleri gibi dönemlerde. Bu anlarda motivasyonunu taze tutan nedir?

İmkansız gibi görüneni başarmayı seviyorum sanırım ve sonunda harika olacak bir işi başarmanın mutluluğu, hazzı bambaşka. Her defasında yeni bir deneyimle beslendiğimi de düşünürsek, motivasyonum işin doğasında gizli diyebilirim.

Ekibine yeni bir takım arkadaşı aradığında en çok önem verdiğin özellikler neler?

Disiplin, dayanıklılık ve çılgınlık.

Moda sektöründe çalışanların sence ortak özellikleri var mı?

Ortak özellikleri sezon gelmeden onu çoktan yaşamış olmaları korkarım.

Moda sektöründe geleceğin meslekleri neler olacak?

Geleneksel tavrın bir taraftan korunacağını düşünerek, teknolojik özellikleri baskın olan mesleklerin giderek çoğalacağını düşünüyorum.

Takip edin:

 

instagram.com/and333official

www.and333.com

Aslı Özbek

Aslı 2004 yılından beri moda sektöründe çalışıyor. Milano ve Paris'te başlayan kariyerinin büyük bölümü lüks perakende sektöründe geçti.

1 Comment

Cevap Bırak

E-Posta adresiniz yayımlanmayacak.