Moda Yatırımcıları Nasıl Yatırım Yapar?
Moda Yatırımcıları
Moda yatırımcılarının varlığını öğrendiğimde büyük markaların bile hisselerinin tamamını ya da bir kısmını onlara satmasına çok şaşırmıştım. Türkiye’de moda yatırımcılığı çok yaygın olmasa da dünyada örnekleri oldukça fazla. Örneğin LVMH ; Louis Vuitton, Moet Henessy ile birleşerek yıllık cirosunu yaklaşık 20 milyar avronun üzerinde bir miktara çıkarmıştı. Diğer markalara bakacak olursak Donna Karan, Phillip Lim ve Jean Paul Gaultier moda yatırımcıları ile çalışan markalardan.2012 yılında İtalyan modaevi Valentino’yu Permira şirketinden satın alan Katarlı Mayhoola For Investments, 2015 yılında Boyner Perakende ve Tekstil Yatırımları’nın yüzde 30.7’lik bölümüne 885 milyon lira ile ortak olacağını açıklamıştı. Yine Güney Afrikalı Yatırım Şirketi Brait, New Look’u 2015 yılında 3 milyar dolara satın aldı.Yatırımlar aslında 1990 yılında LVMH’nin Fendi ve Givenchy markalarını alması ile başladı. Gucci ise o yıllarda Balenciaga, YSL ve Sergio Rossi’yi almıştı. 2006 yılında ise Apax Partners Tommy Hilfiger’ı 1.6 milyar dolara satın aldı.En basit anlatımıyla moda yatırımcıları, markaları çeşitli portföylerden değerlendirip hisse senedi seçer gibi seçerler. Seçimlerini ise moda tasarımcılarını ürün, pazarlama, ekonomik yapı, popülerlik yönlerinden değerlendirerek yaparlar. Markaların onlarla çalışma amacı ise sermayelerini arttırmaktır. Moda yatırımcıları her zaman lüks markalara yatırım yapmanın karlılığına inanıyor olsa da en güncel örneklerden biri olan Prada'nın, 31 Ocak 2015 tarihinde açıklanan 2014 yılının cirosu %1 düşüşle 3,552 milyar euroya geriledi. Prada’nın patronu Patrizio Bertelli moda yatırımcılarının bu düşüşten etkilenip finansal desteklerini çekmemesi için belli oranda kar payı dağıttı.
Köklü Moda Evlerinin Satılması
Ünlü Fransız moda evi Paul Poiret, Güney Koreli Shinsegae International tarafından satın alındı. Yatırımcının alma nedeni ise markayı modern tüketicileriyle yeniden şekil vererek buluşturmaktı. Pierre Mallevays ve Luvanis SA. ‘in planları moda ürünleri ve aksesuardan önce koku ve kozmetiğe önem vermekti. Mallevays konu hakkında “Yatırımcılar markanın DNA’sına yeniden şekil verip, markayı bugün ile ilişkilendirmek istiyorlar. Onlar Koreli marka oluşturmak istemiyorlar. Markanın Paris dışına çıkıp uluslararası pazarda da pay sahibi olması için satın aldılar. Gerçekten tecrübeliler ve markalardan anlıyorlar. “ demişti. Schiaparelli 60 yıllık sessizlikten sonra Paris Moda Haftasına 2014 yılında geri döndü. 1954 yılından bu yana markanın geleneği hale gelen Elsa’nın istakoz elbiseleriyle ilk koleksiyonunu oluşturdu.Markayı, İtalyan lüks kral Diego Della Valle’nin satın aldı ve bu yatırımcının da amacı pazarlama aracı olarak yeni tasarımcılarla çalışıp eskinin üzerine yeni modeller inşaa etmekti. Yatırımcı, Marco Zaninive Camilla Schiavone ile çalışmaya başladı. Böylece istenilen profile ulaşıldı ve hazır giyim konsepti ile Mart ayında Paris Moda Haftası’na katılacakları bildirildi. Fransız tasarımcı Jean-Paul Gaultier defile ile ilgili “ Tüm zıtlıklar ve beklenmedik detaylar ile aynı anda çok kadınsı ve sürrealist yeni bir Schiaparelli idi” yorumunda bulundu.Goga Ashkenazi ise Vionnet markasını satın aldı ve baş tasarımcının kendisi olacağını belirtti. Şirketi satın almasının nedenini Goga’nın Londra’da stilistlik yapan arkadaşı Gianluca Longo şu cümlelerle açıklar:
Goga’nın en yakın arkadaşı Eva Cavalli, tasarımcı Roberto Cavalli ile evli ve Roberto Cavalli bu geçiş evresinde, Goga’ya gayri resmi olarak danışmanlık hizmeti verdi. Goga uzun süre markayı tekrar canlandırmak için oldukça uğraştı. Madam Vionnet tasarımcıların mimarı olarak bilinmesine rağmen Goga, kadınların elbiselerinin hepsinde korse ve katmanlar oluşunu eleştirdi. Goga en sonunda Chanel ve Gucci ile daha önceden çalışmış GeorgeCortina ile stilisti olması için anlaştı. İlk koleksiyonu oldukça beğenildi.2011 yılında Kuveyt merkezli Global Investment House (GIH), aile şirketi olan Yargıcı’nın %55 ini satın aldı. Türk markalara yatırım fonlarının ilgisi ne kadar 2007 yılına dayansa da 2012 yılı en çok yatırımcıların konuşulduğu yıl oldu. Bilmeyenler ya da hatırlamayanlar için küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum; Temmuz 2007’de Citigroup Venture Capital Investment’ın (CVCI) Boyner Mağazacılık’ın %30’unu ve Beymen’in yüzde %50’sini 189 milyon dolara almasıyla başlamıştı. Daha sonra İtalyan devi Miroglio İpekyol ve Twist’in sahibi Ayaydın Group’a %50 ortak oldu. Türkiye’de yurtdışına açılan ilk markalardan olan Mavi, %35 hissesini girişim sermayesi olan Turkven’e 2008 yılında sattı.Turkven’in CEO’su Seymur Tarı, Türk markalara yatırım ilgisini şu sözlerle açıklıyor:
Dünyadan ve Türkiye'den örnekler bitmek bilmiyor. Son olarak, Türk markalara yatırım yapanlar arasında üretici ve marka sahibi olanlara örnek ise 2011 yılının Ağustos ortasında, Flormar’ın %51 hissesini satın alan Fransız kozmetik devi Yves Rocher.2012 yılında Dubai merkezli olan Eastgate Capital Group’u, Silk&Cashmere’in %45’ine ortak oldu. Koton ise yine aynı tarihlerde %50 hissesini Turkven’e sattı. Satın alma ve birleşmelerde yaşanan hızın en yeni örnekleri Gucci'nin sahibi PPR SA'nın 2013 yılının Mayıs ayında İtalyan mücevher üreticisi Pomellato'yu alması ve aynı gün lüks saat severlerin yakından tanıdığı Corum'un Çin Haidan Holdings Ltd.'nin bünyesine katılması oldu. Wall Street Journal'ın haberine gore, LVMH genç Fransız tasarımcı Maxime Simoens'in hissesinin bir miktarını satın alırken, PPR de 2006 yılında şirketini kuran İngiliz tasarımcı Christoper Kane'e yatırım yaptı. LVMH, bu markaya ilgisinin nedenini ise markanın kalkınmasına yardımcı olmak şeklinde açıklamıştı.Moda sektörünün ekonomik yönden çıktısı yüksekken, bu çıktılara talepler fazlayken yatırımcıların dikkatini çekmesi de kaçınılmaz. Şöyle düşünelim, sektörün devleri gelecekte daha hızlı büyümek için fırsat kollarken, moda yatırımcıları da katma değeri oldukça yüksek olan moda sektörü sayesinde daha çok kar amacı güdüyor.